Saldır Şeyh ve Kesik Baş Efsanesi Bodrum’da yaşıyor

IMG_4488

Saldır Şeyh Horasani Hazretleri’nin ismini verdiği Saldır Şeyh Türbe Camii Bodrum’un Gümbet beldesinde bulunuyor. Saldır Şeyh Türbe Camii gelenlerini efsanesiyle şaşırtıyor. Gümbet’te bulunan Saldır Şeyh Türbe Camii Bodrum’a gelenlerin ziyaret etmeden gitmediği tarihi ve kültürel bir türbedir. Hikayesiyle efsaneleşen Evliya Saldır Şeyh, aslında Türk kültür tarihindeki ‘Kesik baş’ efsanelerinden birini temsil ediyor. 

Selçuklular döneminde uç beyi komutanı olan Saldır Şeyh Horasanî, Gelibolu’dan 80 kişilik kuvvetle Gümbet’e gelir. Gümbet’te Bizans askerleriyle savaşırken Saldır Şeyh’in başı bir düşman kılıcı ile kesilir ve yuvarlanır. Saldır Şeyh, başını yerden alıp koltuğuna kıstırarak düşman üzerine yürümeye devam eder. Bu sırada onu gören bir kadın: ‘Başı koltuğunda savaşıyor.’ der. Bu söz üzerine, Saldır Şeyh Horasanî’nin başı yere düşer. Baş yere düşünce saldırmaya başsız olarak devam eder. Vücudu da yüz metre ileride devrilir. Saldır Şeyh Horasanî’nin şehitlik haberini alan Horasan’daki annesi ağlamaklı bir sesle: ”Ben oğluma bir defanın dışında haram süt emzirmemiştim. Oğlum gelir diyordum.”der.

İnanışa göre başının düştüğü yere bir mezar yapılır. Vücudunun düştüğü yere ise türbesi yapılır.

Kesik Baş Efsanesine örnek olarak, Seyyid İbrahim Bilal Hazreteri,Tarih MS 675. yıl Halife Ömer Bin Abdülaziz Dönemi. İslam ordusu Peygamber Efendimiz (sav)’in “İstanbul’un Fethi” müjdesine nail olmak için İstanbul’u kuşatır. Türbesi Sinop’tadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in torunu Hazreti Hüseyin (r.a.)’in soyundan geldiği rivayet edilmektedir.

Gazilere yardım etmek için Orta Asya’dan gönüllü olarak Türk savaşçıları sağlamıştır. Kardeşi Seyyid Ali Ekber Hazretleri de bu savaşçıların arasına katılmıştır. Bu gönüllü savaşçılar birliği ile Karadeniz kıyısından İstanbul’a ilerlemiştir. Hareketi sırasında hava şartları sebebiyle Sinop limanına girmek zorunda kalmıştır. Bu günkü Alâeddin Camii’nin bulunduğu yerde yorgun ve hasta askerleriyle konaklayarak dinlenmeye çekilmiştir. Ancak Sinop Tekfuru ve askerleri gözleyerek izlemiş ve durumlarından kuşkulanmışlardır. Bu kuşku üzerine Tekfur ve askerleri bir gece baskını düzenlemişlerdir. Üstün askerlik yeteneğine sahip Türk gönüllü savaşçıları bu baskına karşı koymuşlardır. Çıkan bu çatışmada sayılarının az, yorgun ve hasta olmaları gibi nedenlerle çoğu şehit olmuştur.

Seyyid Bilal Hazretleri düşmanı yararak birliği ile beraber bu baskından kurtulmak istemiştir. Bu sırada, bu gün Hükümet Konağının bulunduğu semtte, meydan kapısından şehri terk etmek üzere çarpışırken, çatışmanın en şiddetli anında Tekfurun bir kılıç darbesiyle başı düşmüştür ve hemen düşen başını koltuğuna alarak 800 m kadar devam etmiştir. Olay o anda orada bulunanlar tarafından hayretle izlenmiştir. Bu olayı gören tekfur hemen çatışmayı durdurur. Böyle ulu bir kişiyi öldürdüğü için pişman olur. Yaralı müslümanlara yardım eder. İslam geleneklerine göre gömülmesine de izin verir. Başının düştüğü yere türbesi yapılmışıtır.

Exit mobile version