Zeki Müren Hakkında, Bodrum Belediyesi’nin Yayınladığı Kitapta Geçen İfadeleri

e8158154-5714-41b9-9b09-c544502ef3c2

BODUM SICAK HABER – AK Parti Bodrum ilçe başkanı Osman Gökmen Bodrum Belediye Başkanına soruyorum. Siz bu kitabı baskıya gitmeden önce okudunuz mu?

Bugün 6 Aralık 2021.. Türk Sanat Müziğinin eşsiz sesi, Bodrum’un Paşası Zeki Müren’in 90. doğum günü. Türkiye’de yaşayıp da onun adını duymayan, hiç değilse bir şarkısını dinlememiş olan yoktur sanırım. Sanatçı kişiliği, Türkçeyi kullanma hakimiyeti, mirasının tamamını TSK Mehmetçik Vakfına ve Türk Eğitim Vakfına bırakan bir hayırsever ve daha birçok yönüyle Türkiye’nin gönlünü ve sevgisini kazanmış, adı hayırlarla anılması gereken bir değerimiz.

CHP’li Bodrum Belediyesi geçtiğimiz yaz ayında “Halikarnassostan Bodruma İz Bırakanlar” adlı bir kitap yayınladı. Bodrum tarihine ve kültürü üzerine yapılan her yayın değerlidir, önemlidir ve gereklidir. Ancak, kamunun yani halkın parasıyla basımı yapılan bu kitapta, Zeki Müren’e dair akıl almaz hakaretler, iftiralar ve mesnetsiz iddialar yer almaktadır. Kitapta yer alan ifadeleri aşağıda aynen paylaşıyorum.

“Zeki Müren’in hayatı uzun değil ama, cümleleri uzundur. Süslediği ve detaylandırdığı konuşması sanki bir şeyleri gizler gibidir..”

“Zeki Müren ve sahnesi her zaman istisnamız oldu. Bu istisna hali ima ve jestlerden yarattığı zarafetle örülmüş dünya, muhafazakar toplumsal yapımızda şiddetle reddedilmesi gerekirken tolere edildi…”

“Biz de gündelik hayatımızda örnek teşkil etmediği ve belki de kalıcı olmadığı için ona gösterdiğimiz hoşgörüde asla sınır tanımadık. Aramızda bir mahremiyet ve suç ortaklığı bağı kurarak dokunulmaz bir ilişki yarattık ve onu hep ‘iyi bir yurttaş’ olarak kabul ettik. O bizim istisnamız oldu..”

“Katibim filminde başında fesi, cildine zarar vermesin diye yurtdışından getirilen takma bıyığı, manikürlü elleri ve ojeli tırnaklarıyla Mevlidi Şerif okurken, ‘Bütün ümmeti muhammede bu duayı lütfeyle yarabbi’ diyerek ellerini açtığında gişe rekorları kırdığına şahit oluruz..”

“Ortaokul öğrencisi Zekicik, bir tiyatro oyunu ile ilk kez karşımıza çıkmıştır. Oyunun adı ise ‘Kadın Erkek Olursa’dır. Oyun, bir erkeğin erkek olarak iş bulamaması sonunda kadın kılığına girerek kolaylıkla iş bulmasını ve ardından da patronuyla sevişirken başındaki peruğunu düşürüp erkekliğinin meydana çıkışını konu alan bir piyestir..”

“Demokrat Parti ile yaşanan toplumsal değişim, Zekicik, Zeki Müren olarak kendisini var ettikçe ‘yeni kimlikler arayan toplumun’ vazgeçilmezi olmuştur.”

“Perihan hanım rahatsızlığını bildirdikten sonra, radyoevi her ne hikmetse Güzel Sanatlar Akademisinde öğrenci olan ve yedek listede adı bile olmayan Zeki Müren’i ararlar ve canlı yayın için davet ederler…”

“Her ne oldu ise olmuş ve Zeki Müren radyoya davet edilmiştir. Prova ne zaman yapılacak soruları gereksizdir. Zaten zaman da yeterli değildir. Tartışılmaz bir el her şeyi hazır hale getirmiştir. Belki de Rufailer karışmıştır işe..”

“Cahide Sonku hanım, Zeki Mürenle birlikte filmde oynama fikrine sıcak bakmaz. Hiç bir film tecrübesi olmayan biriyle oynamam söz konusu bile olamaz. Üstelik bu gencin efemine tavırları var..”

“Harp okulu öğrencileri vals gösterilerini, Zeki Müren’in Beklenen Şarkı isimli bestesi eşliğinde gerçekleştirirler. Askerler sert adımlar yerine, yumuşak Zeki Müren adımlarıyla yürümeyi tercih ederler…”

“Zeki Müren, 1965 yılında yazılan ve eşcinsel bir oyun olduğu gerekçesiyle bazı ülkelerde yasaklanan ‘Çay ve Sempati’ oyununda tereddütsüz yer alır…”

“Zeki Müren’in hamisi ve Demokrat Parti Bursa İl Başkanı Hayri Bey, Zeki Müren’in bir eksiğinin olmasına izin vermez. Zaman zaman oldukça uzun, dikkat çekici ve özel şoförlü arabasıyla ‘yeğenim’ dediği Zeki Müren’i ziyarete gelir. Ancak asla Zeki Müren’in evinde kalmaz. İstanbul’un en lüks oteline gider ve yeğeni ile birlikte orada kalır…”

“27 Mayıs darbesinden sonra tutuklanan Hayri Terzioğlu ile Zeki Müren  ilişkisinin arasına dikenli teller girer…”

Bodrum’un ve Türkiye’nin bir değeri olan Zeki Müren hakkında, CHP’li Bodrum Belediyesi’nin yayınladığı kitapta geçen ifadeleri buraya aynen aktardım. Diğer yazıları burada paylaşmama terbiyem müsaade etmiyor. Hal böyle iken, sayın belediye başkanı Ahmet Aras’a soruyorum:

  • Sizin önsöz yazınızla basılan bu kitabı, baskıya girmeden önce okudunuz mu? Zeki Müren hakkında yazılan bunca skandal ifadeler hakkındaki yorumunuz nedir?

*Tüm mirasını, TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfına bırakan Zeki Müren’in, Bodrum’a olan katkılarının ön plana çıkarılması gereken bu kitapta, neden hemen hemen her paragrafta Zeki Müren adı kötülenmiş, insanların gözünde ötekileştirilmiştir? 

  • Kitabın künyesinde yayına hazırlayan kişi olarak görünen M. Deniz Özbaş’ın branşı, vasfı nedir? Bu arkadaşınızın “Terörle mücadele kanunu” ile ilgili bir sabıkası var mıdır. Sizi ve Suha Özkan, Ahmet Berk, Rasim Özgürel, Zeki Özkeskin gibi alanında uzman kişileri yanına alarak, gözümüzün içine baka baka Zeki Müren’e bu kadar kin kusmasındaki amacı nedir? Ve, Sayın Özbaş tüm bu bu pervasızlığı ve cesareti kimden almaktadır?
  • Bir kamu yayınında sizce, +18 yaş üstü bunca ifadenin yer alması etik midir? Sayın Özbaş, şahsi fikirlerini özel bir yayınevinde kitap olarak paylaşabilirdi. Belediyeyi, şahsi kanaat ve fikirlerine alet etmesini nasıl yorumluyorsunuz? 

*Bu kitabı herkese leblebi gibi dağıttınız bu kitabı bir şekilde eline geçiren okuyan çoçuklarımızın yaşayacağı tramvayı hiç düşündünüz mü.

*Zeki Müren’in milyonlarca hayranından gelecek tepkiyi ve Zeki Müren’in yasal mirasçıları olan TSK Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfından açılabilecek hakaret davalarını hiç düşünmediniz mi?

Exit mobile version