“Üç Kuşak Üç Sanat” Şöleni

WhatsApp Görsel 2024-02-02 saat 23.18.24_baee2dd8

BODRUM HABER – Mausolos Sergi Salon’unda “Üç Kuşak Üç Sanat” etkinliği gerçekleştirildi.  12 Şubat’a kadar devam edecek olan Özgün Ünlü – Deniz Ada Özkan Resim Sergisi, Korkmaz Ünlü – Özgün Ünlü ‘İmza Günü’ Deniz Ada Özkan ‘Piyano Dinletisi ile üç kuşağın sanatının harmanlandığı etkinlik sanatseverlerle buluştu.

Sanat şöleninin yaşandığı etkinlikte emekli öğretmen Korkmaz Ünlü “Her Şey Bildiğin Gibi” isimli şiir kitabını okurları için imzaladı. Korkmaz Ünlü ’nün yazar- ressam kızı Özgün Ünlü “İstismarın İki Yüzü” ve “Anahtar Papasın Altında” isimli kitaplarını imzaladı. Özgün Ünlü ‘nün kızı Deniz Ada Özkan ise piyana dinletisi gerçekleştirdi. Salonda Özgün Ünlü ve Deniz Ada Özkan’ın resimleri de sergilendi.

“Üç Kuşak Üç Sanat” etkinliği hakkında Ünlü, “Çok mutluyum. Sanatın üç kuşağı nasıl birbirine yapıştırdığına hep birlikte şahit olduk. Ailecek sanatın büyüsü ile büyülendik. Son nefesime kadar resim yapacağım ve kitap yazacağım. Çünkü yazmayı çok seviyorum. Yazacağım konular genelde gençlerimiz ve çocuklarımız için olacak. Onlara daha güzel bir dünya bırakmak istiyorum. Onların önüne engel değil onların önünü açmak istiyorum ve istismar edilmemesini istiyorum. Onlar bizim geleceğimiz, yarınlarımız. Mutlu ve güzel gelecek, refah ülkemizin olması için çocuklarımızın yanında olmalıyız.  Onlara engel olmamalıyız. Çocuklarımıza inanalım ve onlara faydalı eserlerle faydalı katkılarla yardımcı olalım” dedi.

Üç kuşağı ve sanatın farklı kollarını bir araya getiren etkinlikte sergilenen resimler ile ilgili Ünlü “Üç Kuşak Üç Sanat” resim sergisi 12 Şubat’a kadar devam edecek. Bütün sanatseverleri bekliyoruz. Resimlerimiz biraz sürprizli, çok yönlü. Derinlik var. Resim içinde resim. Sanat içinde sanat yani üç kuşak gibiyiz. Aynı zamanda tabloları ters çevirdiğimizde farklı şeyler çıkıyor. Resim beni çok şaşırttı. Çünkü bunları planlayarak yapmadım. Dünyayı resmedemeyiz. O yüzden Güzel Sanatlar mezunu olduğum halde yaptığım resimleri sergileyemedim. Bu duruma Da Vinci Sendromu diyorum. Yaptığımız resimlerin doğada gördüklerimizin, doğanın güzellikleri yanında hiçbir şey olduğunu hissediyorum. Yaptığım ne ki bir bez parçasına iki rengi alıp şekil vermek. Doğa o kadar güzelken benim yaptığım ne ki? Ama sonunda yaptığım resimlerde ki renkleri gördüğümde kendimi mutlu hissediyorum. Doğayı sanki içime taşıyorum, evime taşıyorum. Sanatla kalalım istiyorum” ifadelerinde bulundu.

Exit mobile version