Mali Müşavirler ve Serbest Muhasebeciler Taleplerini Dile Getirdi

20240819_101200

BODRUM HABER – Bodrum’da çalışmalarını sürdüren mali müşavirler ve serbest muhasebeciler  Bodrum vergi dairesi önünde basın açıklaması yaptılar Yapılan etkinliğe çok sayıda muhasebeci ve mali müşavir katıldı.

Yapılan etkinliğe muhasebeciler ve müşavirler; “E – Dönüşüm, E- Ziyet”, “Yoruma kapalı mevzuat yapılmıyor mu?”, “Bayram dahil 7/24 ofislerimizde çalışıyoruz”. “Ağlamıyoruz, isyan var haykırıyoruz”, “Serbest köleliği icat ettiniz” yazılı dövizler ve tişörtlerle katıldılar.

Bodrum Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Oda Yönetim Kurul üyesi Kazım Öztürk ile Birgül Uçar ve Elif Kargın tarafından yapılan basın açıklamasında şunlar dile getirildi. “Çok değerli meslektaşlarım ve muhasebe emekçileri, Sayın basın mensupları, Sayın vergi mükellefleri, Bugün sesimizi buradan, duyurmak istedik. Dertlerimizi sayıp dökmeyeceğiz. Yaşadığımız akıl almaz gelişmeler hakkında bilgi vereceğiz. Bizi buraya getiren, geçici vergi dönemlerinde bilanço yapılma zorunluluğu olmuştur. Muhasebe tekniğine ve kurallarına uygun olmayan bardağı taşıran, bizi de sokağa taşıran bu uygulama olmuştur. Enflasyon muhasebesinin ara dönemlerde uygulanması bazı sakıncalar içeriyordu. Bu uygulamanın yanı sıra bir de ara dönemde bilanço istenmesi, Maliye Bakanlığı’nda alınan kararların sağlıklılığından şüphe duymamıza neden olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada, aşağıdaki banka ve karşısındaki süpermarket enflasyon muhasebesi yapmıyor. Karşıdaki brandacı oto bayi enflasyon muhasebesi yapıyor ve enflasyon düzeltmesi vergisi verecek.
Vergi adalet gerektiriyor, adalet vergi gelirlerinin artmasını sağlar. Yetkililerin bunların farkında olduğunu biliyoruz. Israrlarını anlamıyoruz.

Maliye bakanlığı, son beş yıldır, düzenli olarak personel azaltan tek bakanlıktır. Kamu personeli yerine, yüz bine aşkın meslek mensubundan yararlanmaktadır. Birçok bakanlığın iş ve işlemlerini bizler yapmaktayız. Kamunun yararlandığı, en verimli insan kaynağı olduğumuzun farkındayız. Türkiye’de ki e-devlet uygulamalarının, %90’nına biz veri giriyoruz. Çünkü vatandaş e-vatandaş değil. Vergi mükellefi olan vatandaşa e-faturanın nasıl fatura düzenleneceğini biz anlatıyoruz, öğretiyoruz. Bu süreçte ticaret odaları, sanayi odaları, esnaf odaları, hiç ortaya çıkmıyor sorumluluk almıyorlar.

Türkiye bizim üzerimizden dijitalleşiyor. Maliye Bakanlığı, 2023 sonu itibari ile 300 bin e-fatura mükellefi planladı, yıl sonuna gelindiğinde, gerçekleşen 1 milyon 100 binin üzerinde oldu. Bu sonuç, bir başarı olarak, kamuoyuna gösteriliyor, oysa Türkiye hızlı ve plansız dijitalleşiyor. Bu hız ve plansızlık kaos üretiyor. İnternet ve bilgisayar alt yapısı çoğu zaman servis veremiyor. Bilgisayar başında sabahlıyoruz. Çünkü, bir beyanname gönderememe cezası 20 bin TL

Milyonlarca işletmenin, e-faturaları ve banka hareketlerini İnternetten alıyor. Yine internet ortamında kayıt ediyor, beyana ve bildirimlere dönüştürüyoruz. Ülkemizin internet ve bilgisayar altyapısı buna ne kadar uygun, bu kadar yükü kaldırır mı, araştırılmadan her şey internet üzerinde yapılma çalışılmaktadır. Veri almak veri göndermek eziyete dönüşmüş durumdadır. Bilgisayar ekranları karşısında kalp krizi geçiren bir meslek olduk

20’nin üzerinde beyan ve bildirimde bulunuyoruz, aralarında en ilginç olanı da; “Gerçek Faydalanıcı Bildirimi” Bu bildirim kara para aklama suçlarını önlemek için geliştirilmiş. Biliyoruz ki bu bildirim ile kara para aklama suçlarının %1 dahi engellenemez, bunu bilerek kahrola, kahrola bildirim yapıyoruz. Bildirmediğimizde veya unuttuğumuzda ise 35 bin 400 TL cezaya katlanacağız.
Gelirin aslında kime ait olduğunu açıklayan bir bildirimdir. Vatandaş, vergi mükellefi olmuş, şirket kurmuş, tescilli tacir olmuş. Bizden arka planda işletmeyi kimin yönettiğini, bildirmemiz isteniyor. Biz hafiye değiliz dedik ama dinletemedik yetkililere. Bundan haberiniz var mı sayın vergi mükellefi? Sizin işletmenin gerçek faydalanıcısı kim?

Güya bir mali tatilimiz var. “Gerçek Faydalanıcı Bildirimi” sözde bir mali tatil çok komik kalmakta. Bize mali tatil yaptırmıyorlar. Her mali tatilde yaygın ve yoğun denetim gerçekleştiriliyor, Birçok hukuksuz yaklaşımlar sergileniyor. Mali tatilde tatil yapmaktan vaz geçtik hafta sonları ve bayramlarda tatil yapabilsek mutlu olacağız. Türkiye’nin bayram dahil 7/24 çalışan iş gücüyüz. Bu çalışma temposu sağlığımızı tehdit eder hale geldi.

Son 20 yılda Windows 5 sürüm yayınladı. Çok az değişen KDV beyannamesi ise 39. sürümü yayınlandı. Her gün yeni bir kutucuk veya bir kulakçığa bilgi giriyoruz. Üç tane internet vergi dairesi var ve her gün çalışma ekranlarımız yer değiştiriyor. Bu kadar hızlı değişim verimliliğimizi yok etmekte, zamanımızı tüketmektedir. İlişkili olduğumuz kanun sayısı 30’un üzerinde, ayrıca ikincil mevzuatı da dikkate aldığımızda her gün düzenli olarak değişen mevzuat incelemek ile güne başlıyoruz. Son yıllarda, mevzuat, iyice anlaşılmaz yoruma açık bir dille yazılmaktadır. Okunduğunda birden çok anlam ve yorum yapılabilmektedir. Bir simidin KDV oranı kaçtır, sorusunun cevabı simidin sunuma göre değişiyor. Bu kadar ayrıntı, karmaşa yalnız bizi değil iş yaşamını da olumsuz etkiliyor. Mevzuat dilinin açık, net ve anlaşılır olması vergi sisteminin sorunlarını azaltacağından eminiz. Yetkililerden yasama dilinin düzeltilmesini vergi düzenlemelerinin sadeleştirilmesini talep ediyoruz.

Velhasıl; Maliye Bakanlığı’nın yazılımcılarının deneme tahtası, bürokratlarının kapıkulu değiliz, olmayacağız, artık. Sayın vergi mükellefi, “Ne kadar vergi öderim” sorunuzun cevabını artık bilmiyoruz. Önceden kar ve vergi planlaması yapmak, artık mümkün değil. Enflasyon düzeltmesi nedeniyle kazanç ve verginizi öngöremiyoruz, bir tahminde bulunamıyoruz. Size sürpriz vergiler çıkabiliriz, hatta hiçbir şey satmazsanız dahi size vergi çıkarabiliriz. Türkiye’yi dijitalleştiriyoruz fakat emeğimizin karşılığını alamıyoruz.

Asgari ücret tarifemiz her yıl enflasyonun altında belirleniyor olmasını, bize yapılan haksızlığın, somut göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Yılsonu beklenmeden asgari ücret tarifesinin güncellenmesini istiyoruz. 35 yıl öncesinde hazırlanan 3568 sayılı yasa adaletsizlik içermektedir. YMM’lerin vesayetini istemiyoruz. TÜRMOB’da eşit bir temsiliyet istiyoruz. Meslek yasamız bizi sorumlu kılıyor fakat yetkilendirmiyor. YMM vesayeti kaldırılmadığı sürece yeni eylemler yapacağımızı, bu eşitsizliğin üzerine kararlılıkla gideceğimizi bütün ilgililere buradan duyuruyoruz. Meslek odalarını pasifize eden, Mesleki gelişmelerin önünü tıkayan, 35 yıldır değişmeyen yöneticilerin yaratılmasında en önemli etken meslek yasamızdır, Yeniden düzenlenmesini istiyoruz.

Odalarımızın ve TÜRMOB’un bizi yeterince iyi savunup veya savunmadığını tartışmak yerine. Bundan sonra, yaşadığımız sıkıntıları dile getirmek, sorunların çözümlerinin oluşturmak için doğrudan harekete geçeceğiz. Artık yaşadığımız sorunların çözümünü birilerinden beklemeyeceğiz. Çözümü tartışacağız, çözüm önereceğiz, çözüm üreteceğiz.

Maliye Bakanlığı’ndan, her ilde meslek mensupları ile ortak çalışma ekipleri kurulmasını, çalıştaylar yapılmasını talep ediyoruz. Meslek mensubu, emeğinin karşılığını, hak ettiği özlük haklarını, artık kendi mücadelesi ile kazanacağının farkındadır. Bizi ezen, insanca yaşamdan uzaklaştıran, biyolojik, psikolojik, sosyal varlığımızı tehdit eden her türlü yapı ve yaklaşıma birlikte, dayanışma içinde karşı koyacağız. Aynı gemideyiz, geminin yüzdürülmesi için ortaya koyduğumuz özverili çabanın hiç kimse tarafından hafife alınmasına tahammülümüz yoktur. Ben yaptım oldu anlayışının karşısında kararlılıkla direneceğiz, katılımcı, çözümlere odaklanan taraf olacağız. Bizi oyalayan, avutmaya ve aldatmaya çalışan bütün kişi ve kuruluşlara hep birlikte cevap vereceğiz. Kısacası itaat etmeyeceğiz, tevekkül göstermeyeceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Artık yeter. saygılarımızla kamuoyuna duyururuz.”Bodrum SMMM Oda Yönetim Kurul üyesi
Kazım Öztürk, Serkan İlhan, Bodrum SMMM Odası üyeleri.

 

Exit mobile version