Araştırmacılar kahvenin 14. yüzyıl başlarında Habeşistan’dan tüm dünyaya yayıldığını, çıkış yerinin de adının etimolojisi de kahve ile benzerlik gösteren Güney Habeşistan’daki Kaffa yöresi olduğunu belirtmektedir. 1543 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi. Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı. Kendine has tadı, köpüğü, kokusu, sunuluş biçimiyle özgün bir kimliği ve geleneği vardır. Telvesi ile ikram edilen tek kahve türüdür. Tahtakale’den başlayarak şehre yayılan kahvehaneler halk arasında yaygınlaşmasını sağladı. Hafif kavrulmuş Türk kahvesinde 50, orta kavrulmuş kahvede 59 ve çok kavrulmuş kahvede 65 farklı tat ve koku maddesi bulunmaktadır.
Türk kahvesinin faydaları;
Kolesterolü düşürür
%40 ağrı kesici etkisi yaratır
Meme kanseri riskini azaltır
3 fincan kahve içmek astım riskini azaltır
Sosyalleştirir
%50 siroz riskini azaltır
Kolay nefes almayı sağlar
Diyabet ve parkinson rahatsızlıklarını önlemeye yardımcı olur
Pankreas kanseri riskini azaltır
Depresyonu iyileştirir
Bunun yanında, bir findan türk kahvesinde 50mg kafein bulunur. Vücuttan kolayca atılır. Türk kahvesi içmek beynimizi uyararak sinyallerimizi açar, hafızayı güçlendirir. Aynı zamanda yemekten sonra içilen türk kahvesi sindirime yardımcı olur. Türk kahvesi içmek kolon ve kalın bağırsak kanserini %25, bağırsak kanserini %45 risk oranında azaltmaktadır.
Türk kahvesini çok içmek yararlı değil
Türk kahvesi çok tüketildiğinde zararlı hale gelebiliyor. Çok tüketmek kalp ritmini olumsuz etkiler, bu da kalp çarpıntılarına sebebiyet verir. Mide asitlerini arttırabilir ve ülsere çevirebilir. Baş ağrısı oluşturarak Migrene yol açabilir.